
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Narin cinayeti davasında açıklanan karar sonrası sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, verilen cezanın kamu vicdanını rahatlattığını belirtti. Göktaş, "Hiçbir karar Türkiye’nin evladı Narin kızımızı geri getiremez ancak adaletin tecelli etmesi, benzer acıların yaşanmaması için önemli bir adımdır" dedi. Bakan Göktaş, bu tür olayların önlenmesi adına toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğine dikkat çekti.
Narin cinayeti, Türkiye'de büyük yankı uyandırmış ve toplumda derin bir üzüntüye sebep olmuştu. Mahkemenin verdiği karar, adaletin sağlanması açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Bu tür davaların, toplumda adalet duygusunu pekiştirdiği ve gelecekte benzer olayların önlenmesi için caydırıcı bir rol oynadığı vurgulanıyor.
Bakan Göktaş, sosyal medya paylaşımında, adaletin sağlanmasının önemine değinirken, toplumun her kesiminin bu tür olaylara karşı duyarlı olması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak, mağdur ailelere her türlü desteği vermeye devam edeceklerini belirtti.

Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin dava, kamuoyunun yakından takip ettiği bir süreç oldu. Mahkeme, tutuklu yargılanan üç sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verirken, Nevzat Bahtiyar'a 4 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Kararın açıklandığı anlarda mahkeme salonunda gerilim dolu anlar yaşandı. Aileler, adaletin yerini bulduğunu belirterek karardan memnuniyetlerini dile getirirken, sanık yakınları ise karara tepki gösterdi. Dava süreci boyunca toplumda infial yaratan bu olay, adalet sistemine olan güveni bir kez daha sorgulattı. CNN Türk muhabiri Merve Tokaz'ın aktardığına göre, mahkeme salonunda duygusal anlar yaşandı ve karar sonrası güvenlik önlemleri artırıldı. Bu dava, çocuklara yönelik şiddetin önlenmesi konusunda toplumsal farkındalık yaratma açısından da önemli bir örnek teşkil ediyor. Toplumun her kesiminden gelen tepkiler, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için alınması gereken önlemleri gündeme taşıdı. Narin Güran'ın ailesi, adaletin tecelli etmesiyle bir nebze olsun rahatladıklarını ifade etti.

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili dava, kamuoyunun dikkatini çekmeye devam ediyor. Cinayetle suçlanan dört sanık, ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyor. Davanın ikinci duruşmasının üçüncü gününde, mahkeme başkanı kararın bugün açıklanacağını duyurdu. Bu gelişme, hem mağdur ailenin hem de kamuoyunun adalet beklentisini artırmış durumda.
Davanın bugünkü oturumunda, Narin Güran'ın annesi Yüksel Güran'ın ifadeleri dikkatle dinlendi. Anne Güran, kızının ölümünden duyduğu derin üzüntüyü dile getirirken, adaletin yerini bulmasını istedi. Mahkeme salonunda duygusal anlar yaşandı ve katılımcılar gözyaşlarını tutamadı.
Bu dava, sadece Diyarbakır'da değil, tüm Türkiye'de büyük yankı uyandırdı. Toplum, çocuklara yönelik şiddet olaylarının son bulmasını ve adaletin sağlanmasını talep ediyor. Mahkemenin vereceği karar, benzer davalar için de emsal teşkil edebilir. Kamuoyu, adaletin tecelli etmesi için gözünü Diyarbakır'a çevirmiş durumda.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bursa'da düzenlenen "Ekonomiye Değer Katanlar Ödül Töreni"nde yaptığı açıklamalarla dikkat çekti. Erdoğan, KOBİ'lere yönelik yeni bir destek programının müjdesini verdi. 2025 yılı Ocak ayında başlayacak olan bu program, KOSGEB aracılığıyla yürütülecek ve istihdamı koruma amacı taşıyor. Program kapsamında, KOBİ'lere çalışan başına aylık 2500 TL'ye kadar destek sağlanacak. Bu adım, Türkiye ekonomisinin bel kemiğini oluşturan KOBİ'lerin üretim ve istihdam kapasitelerini artırmalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Erdoğan, bu destekle birlikte iş dünyasının daha da güçleneceğini ve ekonomik büyümenin hız kazanacağını belirtti. İşverenler için önemli bir fırsat sunan bu program, aynı zamanda iş gücü piyasasında istikrarı sağlamayı amaçlıyor. KOBİ'lerin ekonomik kalkınmadaki rolünü vurgulayan Erdoğan, bu tür desteklerin devam edeceğini ifade etti. Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyümesi için atılan bu adım, iş dünyasında olumlu karşılandı ve büyük bir heyecan yarattı.

Milli Piyango'nun 31 Aralık Yılbaşı Özel Çekilişi, bu yıl rekor bir ikramiye ile dikkat çekiyor. 600 milyon TL'lik büyük ödül, vatandaşların hayallerini süslerken, gişelerde uzun kuyruklar oluşmasına neden oluyor. Dağıtım garantili bu devasa tutar, birçok kişinin hayatını değiştirebilecek potansiyele sahip. Çekilişin yaklaşmasıyla birlikte, bilet satışları da hız kazanmış durumda. İnsanlar, bu büyük ödülü kazanma umuduyla biletlerini alıyor ve şanslarını deniyor. Özellikle ekonomik zorlukların yaşandığı bu dönemde, böyle bir ikramiye birçok kişi için umut ışığı oluyor. Fatih'te bulunan gişelerde yoğunluk gözlemlenirken, vatandaşlar heyecanla çekiliş gününü bekliyor. Uzmanlar, bu tür büyük ikramiyelerin toplumda olumlu bir etki yaratabileceğini belirtiyor. Ancak, kazanılan paranın doğru yönetilmesi gerektiği konusunda da uyarılarda bulunuyorlar. Milli Piyango'nun bu yılki çekilişi, sadece büyük ikramiyesiyle değil, aynı zamanda toplumda yarattığı heyecanla da gündemde kalmaya devam edecek gibi görünüyor. Herkesin gönlünde yatan bu büyük para, bakalım kimin hayatını değiştirecek?

Danilos Pizza, ING Kadınlar Basketbol Süper Ligi'nin 15. haftasında Bodrum Basketbol'u deplasmanda 94-60 gibi farklı bir skorla mağlup etti. Maç boyunca üstün bir performans sergileyen Danilos Pizza, özellikle hücumdaki etkili oyunuyla dikkat çekti. İlk çeyrekten itibaren kontrolü eline alan ekip, rakibine karşı savunmada da sağlam durarak farkı açmayı başardı.
Bodrum Basketbol ise kendi sahasında oynamanın avantajını kullanmak istese de, Danilos Pizza'nın hızlı hücumlarına ve etkili savunmasına karşı koymakta zorlandı. Maçın yıldızı, attığı sayılar ve yaptığı asistlerle takımını sırtlayan Danilos Pizza'nın oyuncusu oldu. Bu galibiyetle Danilos Pizza, ligdeki iddiasını sürdürürken, Bodrum Basketbol ise alt sıralardan kurtulma mücadelesine devam edecek.
Bu sonuç, Danilos Pizza'nın sezon boyunca sergilediği istikrarlı performansın bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Taraftarlar, takımın bu başarısını sosyal medya üzerinden kutlarken, gelecek maçlar için de umutlu olduklarını dile getirdiler.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2019 yılında başlattığı plastik poşet ücretlendirme uygulamasıyla çevre kirliliğini azaltmayı hedeflemişti. Bu uygulama, tüketicileri daha sürdürülebilir alışveriş alışkanlıklarına yönlendirmeyi amaçlıyor. 2019'da 25 kuruş olarak belirlenen plastik poşet ücreti, 1 Ocak 2025 itibarıyla 50 kuruşa yükseltilecek. Bu artış, plastik tüketimini daha da azaltmak ve çevre bilincini artırmak için atılan bir adım olarak değerlendiriliyor. Plastik poşetlerin ücretlendirilmesi, tüketicileri bez çanta gibi alternatif taşıma çözümlerine yönlendirmeyi amaçlıyor. Uzmanlar, bu tür uygulamaların uzun vadede çevresel etkileri azaltacağını ve geri dönüşüm oranlarını artıracağını belirtiyor. Ayrıca, bu tür düzenlemelerin bireylerin çevreye olan duyarlılığını artırdığı ve daha sürdürülebilir bir yaşam tarzını teşvik ettiği vurgulanıyor. 2025'teki bu fiyat artışı, çevre koruma politikalarının bir parçası olarak, toplumun daha geniş kesimlerinde farkındalık yaratmayı hedefliyor. Plastik poşet kullanımının azaltılması, deniz ve kara ekosistemlerinin korunmasına da katkı sağlayacak önemli bir adım olarak görülüyor.

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Suriye ve Irak'ın kuzeyinde düzenlenen operasyonlarda 5 teröristin etkisiz hale getirildiğini duyurdu. Bu operasyonlar, Türkiye'nin sınır güvenliğini sağlamak ve terör tehdidini bertaraf etmek amacıyla yürüttüğü askeri harekatların bir parçası olarak dikkat çekiyor. MSB, operasyonların kararlılıkla devam edeceğini ve terörle mücadelenin süreceğini vurguladı. Türkiye, uzun süredir sınır ötesi operasyonlarla terör örgütlerine karşı etkin bir mücadele yürütüyor. Bu çerçevede, özellikle Suriye ve Irak'ın kuzey bölgelerinde terör unsurlarına yönelik operasyonlar sıklaştırılmış durumda. Türkiye'nin bu bölgelerdeki askeri varlığı, hem ulusal güvenliği sağlamak hem de bölgedeki istikrarı korumak amacı taşıyor. Uluslararası hukuk çerçevesinde yürütülen bu operasyonlar, Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlılığını bir kez daha gözler önüne seriyor. MSB'nin açıklaması, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, operasyonların başarıyla sonuçlanması, Türkiye'nin terörle mücadeledeki etkinliğini bir kez daha kanıtladı. Bu tür operasyonların, bölgedeki terör unsurlarını zayıflatmada önemli bir rol oynadığı belirtiliyor.

Rize'de yaşanan trajik olayda, jandarma komutanı üsteğmen Aydın Samet Ekşi, eşi Aylin Ekşi'nin ölümünden sorumlu tutuluyor. Olay, Rize'deki lojmanlarında meydana geldi. Aylin Ekşi, evinde ölü bulunmasının ardından, eşi Aydın Samet Ekşi tutuklandı ve 'Eşi kasten öldürme' suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Davanın ilk duruşmasında, Aydın Samet Ekşi, eşinin intihar ettiğini iddia etti. Bu iddia, mahkeme salonunda büyük yankı uyandırdı. Savunma avukatları, olayın detaylı bir şekilde incelenmesini talep ederken, savcılık makamı ise delillerin cinayet suçlamasını desteklediğini belirtti. Duruşmada, olay yeri inceleme raporları ve tanık ifadeleri de değerlendirildi. Aylin Ekşi'nin ailesi ise adaletin yerini bulmasını bekliyor. Kamuoyunda geniş yankı bulan bu dava, sosyal medyada da büyük ilgi görüyor. Mahkemenin vereceği karar merakla beklenirken, olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için çalışmalar sürüyor. Bu tür davalar, toplumda kadına yönelik şiddet konusundaki farkındalığı artırıyor ve hukukun üstünlüğünün önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Hırvatistan, 2023 yılında cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu için sandık başına gidiyor. Bu seçim, ülkenin Avrupa Birliği ve NATO üyeliği sonrası yaşadığı siyasi dönüşümlerin bir parçası olarak büyük önem taşıyor. Hırvatistan halkı, sekizinci kez cumhurbaşkanını seçmek için oy kullanacak. Seçim, ülkenin iç ve dış politikalarının geleceğini belirleyecek kritik bir dönemeç olarak görülüyor. Adaylar arasında mevcut cumhurbaşkanı, muhalefet liderleri ve bağımsız isimler yer alıyor. Seçim kampanyaları, ekonomik reformlar, sosyal politikalar ve dış ilişkiler gibi konular etrafında şekilleniyor. Hırvatistan'da seçimlere katılım oranının yüksek olması bekleniyor, bu da halkın siyasi süreçlere olan ilgisini gösteriyor. Seçim sonuçları, Hırvatistan'ın AB ve NATO ile olan ilişkilerini nasıl şekillendireceği konusunda önemli ipuçları verecek. Bu nedenle, seçimler sadece ulusal değil, uluslararası arenada da dikkatle izleniyor. Hırvatistan'ın bu kritik seçim süreci, ülkenin gelecekteki yönünü belirleyecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.