
Emine Erdoğan, Birleşmiş Milletler Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu'nun üçüncü resmi toplantısında yaptığı konuşmada, 2025 yılının sıfır atık dönüşüm yılı olarak ilan edilmesi gerektiğini vurguladı. Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, çevre kirliliği ve atık yönetimi konularında küresel bir farkındalık oluşturmanın önemine dikkat çekti. Bu bağlamda, 2025 yılının sıfır atık yılı olarak belirlenmesinin, dünya genelinde sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada önemli bir adım olacağını ifade etti.
Erdoğan, sıfır atık projelerinin sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal boyutlarıyla da ele alınması gerektiğini belirtti. Bu projelerin, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak adına kritik bir öneme sahip olduğunu dile getirdi. Ayrıca, bireylerin ve toplumların bu konuda bilinçlendirilmesinin, atık yönetiminde başarılı sonuçlar elde edilmesine katkı sağlayacağını ifade etti.
Toplantıda, sıfır atık hedeflerine ulaşmak için uluslararası işbirliklerinin artırılması gerektiği de vurgulandı. Emine Erdoğan, bu konuda Türkiye'nin öncü rol üstlenmeye hazır olduğunu belirterek, diğer ülkeleri de bu konuda daha aktif olmaya davet etti.

Türk Hava Kurumu (THK) bünyesinde faaliyet gösteren Genç Kanatlar Topluluğu, gençlerin havacılık sektörüne olan ilgisini artırmak ve hayallerini gerçekleştirmelerine olanak tanımak amacıyla önemli bir platform sunuyor. Gönüllülük esasına dayalı bu topluluk, gençlerin havacılık alanında bilgi ve deneyim kazanmalarını sağlıyor. Eğitim programları, uçuş simülasyonları ve çeşitli etkinliklerle gençler, sektöre dair kapsamlı bir anlayış geliştiriyor. Bu programlar, gençlerin hem teorik hem de pratik bilgi edinmelerine olanak tanıyor. Genç Kanatlar Topluluğu, sadece pilotluk değil, aynı zamanda havacılığın diğer alanlarında da kariyer yapmayı düşünen gençlere rehberlik ediyor. THK'nın bu girişimi, gençlerin havacılık tutkusunu profesyonel bir kariyere dönüştürmelerine yardımcı oluyor. Ayrıca, topluluk üyeleri, ulusal ve uluslararası yarışmalara katılarak kendilerini geliştirme fırsatı buluyor. Bu tür etkinlikler, gençlerin özgüvenlerini artırırken, aynı zamanda sektördeki yenilikleri takip etmelerine de olanak sağlıyor. Genç Kanatlar Topluluğu, havacılık tutkusunu paylaşan gençleri bir araya getirerek, geleceğin havacılık profesyonellerini yetiştirmeye devam ediyor.

BAYKAR, Bayraktar Kızılelma'nın iki yıl önceki ilk uçuşunu sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımla kutladı. Bayraktar Kızılelma, Türkiye'nin yerli ve milli insansız hava aracı projelerinden biri olarak dikkat çekiyor. İki yıl önce ilk kez gökyüzüyle buluşan Kızılelma, o günden bu yana önemli gelişmeler kaydetti. Gelişmiş teknolojik özellikleri ve yenilikçi tasarımıyla havacılık sektöründe fark yaratan bu araç, Türkiye'nin savunma sanayisindeki gücünü artırmayı hedefliyor. BAYKAR'ın sosyal medya paylaşımında, Kızılelma'nın gelecekteki vizyonu ve potansiyeli vurgulandı. Bu gelişme, Türkiye'nin havacılık ve savunma sanayisinde kat ettiği mesafeyi bir kez daha gözler önüne seriyor. Kızılelma'nın başarısı, yerli üretim kapasitesinin ve teknolojik yeniliklerin önemini bir kez daha ortaya koyuyor. BAYKAR, bu tür projelerle Türkiye'nin uluslararası arenada daha güçlü bir konumda yer almasını amaçlıyor. Bayraktar Kızılelma'nın gelecekteki başarıları, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde büyük bir merakla bekleniyor.

İstanbul'da yaşayan Özer Hazıroğlu, 5 yıl önce satın aldığı televizyonunun ekran panelinde arıza meydana gelmesi üzerine, garanti süresi dolduğu gerekçesiyle değişim talebinin reddedilmesi karşısında hukuk mücadelesi başlattı. Hazıroğlu'nun avukatı Damlanur Kaya'nın desteğiyle açılan davada, mahkeme tüketici lehine emsal bir karar verdi. Mahkeme, ürünün kullanım ömrü dolmadığı sürece tüketicinin değişim talep etme hakkının bulunduğunu belirtti. Bu karar, garanti süresi dolmuş olsa bile ürünün kullanım ömrü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Tüketiciler için önemli bir hak olan bu karar, benzer durumlarla karşılaşan birçok kişiye yol gösterici nitelikte. Artık, garanti süresi dolmuş ürünlerde bile kullanım ömrü dikkate alınarak, tüketicilerin haklarını arayabilecekleri bir emsal teşkil ediyor. Tüketici haklarının korunması açısından büyük önem taşıyan bu karar, mağduriyet yaşayan birçok kişiye umut ışığı oldu. Bu tür davaların artması, firmaların garanti politikalarını gözden geçirmelerine ve tüketici haklarına daha fazla önem vermelerine yol açabilir.

AFAD, Suriye'de iç savaşın etkisiyle çöken rejimin kontrolündeki Sednaya Askeri Hapishanesi'nde mahsur kalmış olabileceği düşünülen kişiler için arama kurtarma ekiplerini bölgeye sevk edeceğini duyurdu. Türkiye'nin afet ve acil durum yönetiminden sorumlu kurumu olan AFAD, bu tür uluslararası krizlerde hızlı ve etkili müdahale kapasitesiyle tanınıyor. Sednaya Hapishanesi, geçmişte insan hakları ihlalleriyle gündeme gelmiş ve uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmişti. AFAD'ın bu adımı, hem insani yardım hem de uluslararası dayanışma açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Ekiplerin bölgeye ulaşmasının ardından, enkaz altında kalmış olabilecek kişilerin kurtarılması için yoğun bir çalışma yürütülecek. Bu tür operasyonlar, hem teknik ekipman hem de uzman personel gerektirdiğinden, AFAD'ın hazırlık süreci titizlikle planlandı. Türkiye'nin bu girişimi, bölgedeki insani krizlere duyarlılığını bir kez daha gözler önüne seriyor. AFAD'ın müdahalesi, uluslararası toplumun dikkatini Suriye'deki insani duruma çekmek açısından da önemli bir adım olarak görülüyor.

Bursa Adliyesi'nde meydana gelen silahlı saldırı, Türkiye'yi yasa boğdu. Duruşma sırasında çıkan olayda, tutuklu sanıklar Mertcan Akça ve babası Köksal Akça hayatını kaybederken, Jandarma Uzman Çavuş Nurettin Yaşar yaralanmıştı. Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan Yaşar, şehit oldu. Cenaze töreninde, 8 aylık bebeğinin tabuta dokunduğu anlar, törene katılanların gözyaşlarına boğulmasına neden oldu. Eşi ve yakınları, bu acı kaybın derin üzüntüsünü yaşarken, törene katılanlar da gözyaşlarını tutamadı. Yaşar'ın şehit olması, ülke genelinde büyük bir üzüntü yaratırken, saldırının detayları ve faillerin cezalandırılması için yürütülen soruşturma titizlikle devam ediyor. Bu acı olay, adliye güvenliğinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Yetkililer, benzer olayların önüne geçmek için gerekli önlemlerin alınacağını belirtti. Şehit Nurettin Yaşar, memleketinde dualarla son yolculuğuna uğurlandı.

Antalya'da düzenlenen 18. Ulusal Kalp ve Damar Cerrahisi Kongresi'nde, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Doç. Dr. Ömer Faruk, katılımcılara oldukça dikkat çekici bir vaka sundu. Dr. Faruk, 6 kişilik bir ailenin, sağlık açısından büyük risk taşıyan bir alışkanlığını paylaştı. Aile, yıllardır aynı diş fırçasını ortak kullanıyordu ve ne zaman değiştirdiklerini dahi hatırlamıyordu. Bu durum, hijyen kurallarının ne kadar ihmal edilebileceğini ve bunun sağlık üzerindeki potansiyel etkilerini gözler önüne serdi. Dr. Faruk, bu tür alışkanlıkların kalp sağlığı üzerinde ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirtti. Kongrede sunulan fotoğraflar, katılımcılar arasında büyük bir şaşkınlık yarattı. Uzmanlar, bu tür hijyen ihmallerinin sadece kalp sağlığı değil, genel sağlık üzerinde de ciddi riskler oluşturabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Dr. Faruk'un sunumu, katılımcılara hijyenin önemini bir kez daha hatırlattı ve bu tür alışkanlıkların değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. Bu vaka, sağlık bilincinin artırılması gerektiğini ve toplumun bu konuda daha fazla bilinçlendirilmesi gerektiğini gösteriyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Erzurum'da düzenlenen gençlik programında gençlerle bir araya geldi. Programda yaptığı konuşmada, gençlerin ülkenin geleceği için taşıdığı öneme vurgu yaptı. Erdoğan, gençlerin enerjisi ve dinamizmi ile Türkiye'nin daha güçlü bir geleceğe adım atacağını belirtti. Eğitim, teknoloji ve inovasyon konularında gençlere büyük görevler düştüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı, bu alanlarda sağlanan desteklerin artarak devam edeceğini söyledi. Ayrıca, gençlerin sosyal ve kültürel gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla yeni projelerin hayata geçirileceğini duyurdu. Erdoğan, gençlerle gerçekleştirdiği bu buluşmada, onların sorularını yanıtlayarak, görüş ve önerilerini dinledi. Program sonunda, gençlerle hatıra fotoğrafı çektiren Cumhurbaşkanı, Erzurum'un tarihi ve kültürel zenginliklerine de değindi. Bu tür buluşmaların, gençlerin ülke yönetimine olan ilgisini artıracağını ve gelecekte daha aktif bir rol üstlenmelerine katkı sağlayacağını belirtti. Erdoğan'ın Erzurum ziyareti, gençler arasında büyük bir heyecanla karşılandı ve geniş bir katılımla gerçekleşti.

Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Çanakkale Savaşları'nın yaşandığı ve Türkiye'nin tarihi miraslarından biri olan Gelibolu Tarihi Alanı'nı ziyaret etti. Görgün'ün ziyareti, hem tarihi alanın önemine dikkat çekmek hem de savunma sanayii ile tarih arasındaki bağları güçlendirmek amacı taşıyor. Gelibolu, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu'nun en kritik savunma noktalarından biri olmuş ve burada yaşanan çatışmalar, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olarak tarihe geçmiştir. Görgün, ziyaret sırasında alanın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için yapılan çalışmaları yerinde inceledi. Ayrıca, bölgedeki anıtlar ve müzeler hakkında bilgi aldı. Bu tür ziyaretler, tarihin unutulmaması ve gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem taşıyor. Görgün'ün ziyareti, savunma sanayii ile tarih bilincinin birleştiği bir noktada, milli değerlerin korunmasına yönelik çabaların bir parçası olarak değerlendiriliyor. Gelibolu'nun tarihi atmosferi, ziyaretçilerine geçmişin izlerini hissetme fırsatı sunarken, aynı zamanda milli birlik ve beraberlik duygularını pekiştiriyor.

Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği, 12 yıl aradan sonra yeniden faaliyete geçti. Bu gelişme, Türkiye ve Suriye arasındaki diplomatik ilişkilerin normalleşme sürecinin önemli bir adımı olarak değerlendiriliyor. Türk bayrağının yeniden göndere çekilmesi, iki ülke arasındaki iletişimin ve iş birliğinin güçlenmesine yönelik umutları artırıyor. Büyükelçiliğin yeniden açılması, bölgedeki siyasi ve ekonomik dengelerin yeniden şekillenmesine katkı sağlayabilir. Türkiye'nin bu adımı, Suriye ile olan ilişkilerde yeni bir sayfa açma niyetini gösteriyor. Uzun süredir kapalı olan büyükelçilik binasının yeniden hizmete girmesi, bölgedeki Türk vatandaşları için de önemli bir gelişme. Bu adım, aynı zamanda Türkiye'nin bölgedeki diplomatik varlığını güçlendirme stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Şam'da Türk bayrağının yeniden dalgalanması, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği açısından önemli bir sembol olarak görülüyor. Bu gelişme, uluslararası diplomasi çevrelerinde de dikkatle izleniyor ve Türkiye'nin bölgedeki rolü açısından önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.