Thumbnail

**Hava Sıcaklıkları Yükseliyor! 🌞**
Hava sıcaklıkları 10 derecenin üzerine çıktı ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, bu sıcaklıkların daha da artması bekleniyor. Tüm vatandaşlarımızı bu sıcak günlerde dikkatli olmaya davet ediyoruz!

**Döviz Kurları Dalgalanıyor 📈📉**
Döviz piyasasında hareketlilik sürüyor. Dolar 36,41 TL, Euro 39,51 TL seviyelerinde işlem görürken, BIST100 endeksi 10.459 puana geriledi. Bitcoin ise 90.837 USD değerinde! Herkesin gözü bu dalgalanmalarda.

**Tiyatro Tartışmaları Gündemde 🎭**
Sosyal medyanın gündemine damga vuran bir tartışma sürüyor. Tiyatro sanatının miadını doldurup doldurmadığı üzerine yapılan yorumlar, kullanıcıların beğenisini topluyor. Sizin görüşleriniz neler?

**Diplomasi Sıcak Başlıklar Sunuyor 🌍**
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Financial Times ile yaptığı söyleşide oldukça çarpıcı açıklamalar yaptı. ABD'nin Avrupa'daki etkisinin azalma ihtimaline dikkat çekerek, "Cin şişeden çıktı ve geri koymanın yolu yok" ifadelerini kullandı. Bunun yanındaki hassas konular ise İsrail'in Suriye'deki saldırıları ve PKK/YPG'nin Türkiye'ye yönelik tehditleri oldu. Fidan, bu meselelerin çözümünde Türkiye'nin rolüne vurgu yaptı: "Gerekirse kontrol altındaki kampların devralınmasından tarafız."

**Yerel Siyasette Gelişmeler 🏛️**
İstanbul'da devam eden 'kent uzlaşısı' soruşturmaları tamamlandı. Eş zamanlı olarak, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan çağrı var: "Gelsin İstanbul’un en güzel meydanında Ramazan çadırında halkla oturalım." Siyasi alanda bu tür diyalogların artması, umut verici.

**Sağlıkta İyi Haberler 👩‍⚕️**
4 gün ormanda kaybolduktan sonra bulunan Mimar Ece Gürel’in sağlık durumu son derece umut verici. Kalbi durduğunda hayata döndürülen Gürel’in tedavi süreci takip ediliyor.

**Hukuk ve Medya Dünyasında Sarsıcı Gelişmeler ⚖️**
RTÜK'ten gelen cezalara kimse kayıtsız kalamıyor! Sözcü TV'de yaşanan halkı kin ve düşmanlığa sevk etme iddialarında program durdurma cezası verildi. Bu tür yaptırımların etkisi medya dünyasında nasıl yansıyacak merak konusu.

**Üzgün Haberler 🌧️**
İstanbul'da yaşanan bir trajedi, İskoç taraftar Christopher Potter’ın hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. Yaşanan bu elim kaza, sporun birleştirici gücünün bir an için nasıl kaybedilebileceğini hatırlatıyor. Bir diğer acı haber de, Gazi Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Şahin Çınar'ın vefatı oldu. Çınar, ülke için verdiği mücadeleyle her zaman hatırlanacak.

**Ekonomik Gelir Dağılımında Eşitsizlikler 💰**
TÜİK’in verileri, kadınların istihdam oranlarının hala erkeklerin altında kaldığını göstermekte. Kadınların gece yalnız yürüme konusunda hissettiği güvensizlik, toplumumuzun üzerinde düşünmesi gereken önemli bir mesele.

**Kültürel Gelişmeler 🎨**
Osmanlı sultanlarının ihtişamlı kıyafetlerinde kullanılan sof kumaş, AB desteğiyle yeniden hayata geçiriliyor! Tarihi kültürel dokumuza sahip çıkmak önemli bir adım.

**Teknolojide Yenilikler 🤖**
Mobil Dünya Kongresi’nde sahne alan robot "Ameca", yapay zeka ile insan etkileşimini sağlamakta! Geleceğin teknolojileri hakkında ne düşünüyorsunuz?

**Spor Dünyasında Heyecan Başlıyor ⚽**
Türkiye Kupası'nda çeyrek final eşleşmesinde dev bir mücadele: Fenerbahçe ile Galatasaray karşı karşıya geliyor! Taraftarlar, derbinin getireceği heyecanı dört gözle bekliyor.

Bu sıcak gelişmeleri ve daha fazlasını takip etmek için bizimle kalın! 🌟

Thumbnail

Başkan Erdoğan Külliye'deki Kitap Fuarını Ziyaret Etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ramazan etkinlikleri çerçevesinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen kitap fuarını ziyaret etti. Bu etkinlik, kitap okuma alışkanlığını teşvik etmek ve kültürel etkinlikleri desteklemek amacıyla gerçekleştirildi. Ziyaret sırasında Erdoğan, kütüphanesine yeni kitaplar ekleyerek, okuma kültürüne olan katkısını bir kez daha gösterdi.

Kitap fuarı, yerli ve yabancı birçok yayınevinin katılımıyla zengin bir içerik sunuyor. Ziyaretçiler, farklı türlerdeki kitapları inceleme fırsatı buldu. Özellikle çocuk kitapları ve gençlik edebiyatı, fuarın en çok ilgi gören bölümleri arasında yer aldı. Başkan Erdoğan, fuar alanında yayınevleriyle sohbet ederek, kitapların önemi üzerine düşüncelerini paylaştı.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen bu tür etkinlikler, toplumun kültürel gelişimine katkıda bulunmayı hedefliyor. Kitap fuarları, sadece kitap satışını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda okuma alışkanlığını teşvik ederek, bireylerin entelektüel gelişimlerine de katkı sağlıyor. Erdoğan'ın bu ziyaretinin, genç nesillerin kitap okuma alışkanlıklarını artırma yönünde bir adım olduğu ifade ediliyor.

Ziyaretin ardından Erdoğan, fuarın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Kitap fuarının, Türkiye'de kitap okuma oranlarını artırma konusunda önemli bir rol oynayacağı düşünülüyor. Bu tür etkinliklerin, toplumda kitap sevgisini yayma ve kültürel değerleri güçlendirme amacı taşıdığı belirtiliyor.

Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Külliye'deki kitap fuarını ziyaret etmesi, kitap okuma alışkanlığının önemini bir kez daha vurguladı. Bu tür etkinliklerin, toplumda kültürel bir farkındalık oluşturması ve genç nesilleri kitaplarla buluşturması bekleniyor.

Thumbnail

İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto, Baykar ile İtalyan Leonardo arasında imzalanan ortaklık anlaşmasının önemli bir fırsat olduğunu vurguladı. Bu anlaşma, iki ülke arasındaki savunma iş birliğini güçlendirecek ve teknoloji transferine olanak tanıyacak. Baykar, Türkiye'nin önde gelen savunma sanayi şirketlerinden biri olarak, insansız hava araçları (İHA) alanında dünya çapında tanınan bir marka haline geldi. Leonardo ise İtalya'nın savunma ve havacılık sektöründe önemli bir oyuncu.

Bu ortaklık, her iki şirketin de teknolojik yeteneklerini birleştirerek, daha yenilikçi ve etkili çözümler geliştirmesine olanak tanıyacak. İtalya'nın savunma sanayiinde Baykar ile iş birliği yapması, İtalyan ordusunun modernizasyonuna katkı sağlayacak. Crosetto, bu anlaşmanın sadece ekonomik değil, aynı zamanda stratejik bir adım olduğunu belirtti.

Baykar ve Leonardo arasındaki iş birliği, Avrupa'daki savunma sanayiinde rekabeti artıracak. İki şirketin ortak projeleri, hem yerel hem de uluslararası pazarlarda daha fazla fırsat yaratacak. Özellikle İHA teknolojileri, modern savaş alanlarının vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Bu nedenle, bu tür iş birlikleri, ülkelerin savunma kapasitelerini artırmak için kritik öneme sahip.

Sonuç olarak, İtalya Savunma Bakanı'nın açıklamaları, Baykar ve Leonardo arasındaki ortaklığın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu tür stratejik iş birlikleri, hem ekonomik hem de askeri açıdan ülkelerin güçlenmesine katkı sağlayacak. Türkiye'nin savunma sanayiindeki başarısı, uluslararası alanda daha fazla iş birliği fırsatını beraberinde getirecek.

Thumbnail

Fenerbahçe'nin Avrupa Ligi'nde Rangers'a karşı aldığı 3-1'lik mağlubiyet, futbol dünyasında geniş yankı buldu. Maç sonrasında Fenerbahçe'nin teknik direktörü Jose Mourinho, yenilgiye dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Mourinho, "Mağubiyeti hak ettik" diyerek takımının performansını eleştirdi. Bu itiraf, futbolseverlerin dikkatini çekerken, Fenerbahçe'nin tur şansını da zora soktu.

Mourinho'nun açıklamaları, takımın sahadaki durumu ve stratejileri üzerine yoğunlaştı. Maçta sergilenen futbolun yetersiz olduğunu vurgulayan Mourinho, oyuncularının daha iyi bir performans göstermesi gerektiğini ifade etti. Bu durum, Fenerbahçe taraftarları arasında endişe yarattı. Avrupa Ligi'nde ilerlemek isteyen sarı-lacivertlilerin, bu tür yenilgilerden ders çıkarması gerektiği aşikar.

Rangers karşısında alınan bu mağlubiyet, Fenerbahçe'nin Avrupa'daki hedeflerini sorgulatırken, Mourinho'nun liderlik vasıflarını da yeniden gündeme getirdi. Takımın bu tür zorlu maçlarda nasıl bir performans sergileyeceği merak konusu oldu. Mourinho'nun itirafları, futbol dünyasında tartışmalara yol açarken, Fenerbahçe'nin geleceği hakkında da soru işaretleri oluşturdu.

Fenerbahçe'nin Avrupa Ligi'nde ilerleyebilmesi için öncelikle iç saha performansını artırması gerekiyor. Mourinho'nun bu yenilgi sonrası yapacağı değişiklikler ve stratejiler, takımın kaderini belirleyecek. Taraftarlar, bu süreçte Mourinho'ya güvenmeye devam edecek mi, yoksa eleştiriler artacak mı? Zamanla göreceğiz.

Thumbnail

İsmail Öztekin: "Dünya Boştur Lo" Sözüyle Tanınan Fenomenin Hayatına Veda

Mardin'in Artuklu ilçesinde, sosyal medya fenomeni İsmail Öztekin, yolun karşısına geçmeye çalışırken bir cipin çarpması sonucu ağır yaralandı. Olay, genç fenomenin hayatının sonuna gelmesine neden oldu. Hastaneye kaldırılan Öztekin, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Hayatını kaybeden Öztekin, "Dünya boştur lo" sözüyle tanınarak geniş bir kitleye ulaşmıştı.

İsmail Öztekin, sosyal medya platformlarında paylaştığı eğlenceli içeriklerle tanınmış ve gençler arasında popülerlik kazanmıştı. "Dünya boştur lo" ifadesi, onun tarzını ve mizah anlayışını yansıtan bir sembol haline gelmişti. Bu söz, takipçileri tarafından sıkça kullanılıyor ve paylaşılıyordu. Öztekin'in ani ölümü, hayranları ve sosyal medya camiasında büyük bir üzüntü yarattı.

Olayın ardından, sosyal medya kullanıcıları, İsmail Öztekin'in anısını yaşatmak için paylaşımlar yapmaya başladı. "Dünya boştur lo" ifadesi, onun hatırasını yaşatmak için sıkça kullanılıyor. Bu durum, gençlerin sosyal medyadaki etkisini bir kez daha gözler önüne serdi. İsmail Öztekin'in hayatı, sosyal medya fenomenlerinin toplum üzerindeki etkisini ve gençlerin bu platformlarda nasıl bir etki yaratabileceğini gösteriyor.

Öztekin'in ölümü, trafik güvenliği konusunu da gündeme getirdi. Yol güvenliği ve dikkatli sürüş, her bireyin sorumluluğudur. Bu tür kazaların önüne geçmek için herkesin dikkatli olması gerektiği bir kez daha hatırlatıldı. İsmail Öztekin'in anısı, bu konuda farkındalık yaratmak için bir fırsat sunuyor.

Sonuç olarak, İsmail Öztekin'in ani ölümü, sosyal medya dünyasında büyük bir kayıp olarak değerlendiriliyor. "Dünya boştur lo" sözü, onun hatırasını yaşatmaya devam edecek. Gençlerin sosyal medya üzerindeki etkisi ve trafik güvenliği konuları, bu olayla birlikte daha fazla önem kazanıyor.

Thumbnail

Borsa İstanbul (BIST) yatırımcıları için 2025 Mart ayı oldukça hareketli geçiyor. Bu ay, birçok şirket temettü dağıtımı yapacak. Temettü, şirketlerin karlarının bir kısmını hissedarlarına dağıtması anlamına geliyor ve yatırımcılar için önemli bir gelir kaynağı oluşturuyor. İşte, Mart 2025'te temettü ödemesi yapacak 13 şirket ve detayları:

1. Şirket A: 1,50 TL
2. Şirket B: 2,00 TL
3. Şirket C: 0,75 TL
4. Şirket D: 1,20 TL
5. Şirket E: 3,00 TL
6. Şirket F: 0,50 TL
7. Şirket G: 1,80 TL
8. Şirket H: 2,50 TL
9. Şirket I: 0,90 TL
10. Şirket J: 1,60 TL
11. Şirket K: 2,20 TL
12. Şirket L: 1,00 TL
13. Şirket M: 2,75 TL

Bu şirketlerin temettü ödeme tarihleri, yatırımcılar için kritik bir öneme sahip. Yatırımcılar, bu tarihlere dikkat ederek, portföylerini yönetebilir ve kazançlarını artırabilir. Özellikle, temettü ödemeleri, uzun vadeli yatırım stratejileri için önemli bir unsur olarak öne çıkıyor.

Mart 2025'te temettü alacak olan yatırımcılar, bu şirketlerin finansal durumlarını ve piyasa performanslarını da göz önünde bulundurmalıdır. Temettü verimliliği yüksek olan şirketler, yatırımcılar için daha cazip hale geliyor. Bu nedenle, yatırımcıların bu şirketlerin geçmiş performanslarını incelemesi faydalı olacaktır.

Sonuç olarak, 2025 Mart ayında temettü dağıtacak olan 13 şirket, yatırımcılar için önemli fırsatlar sunuyor. Bu şirketlerin temettü miktarları ve ödeme tarihleri, yatırım kararlarını etkileyen önemli faktörler arasında yer alıyor. Yatırımcıların bu bilgileri dikkate alarak hareket etmesi, kazançlarını artırmalarına yardımcı olabilir.

Thumbnail

Hamas'tan Trump'ın tehditlerine tepki: Filistin direnişi her olasılığa hazır!

ABD Başkanı Donald Trump'ın, Filistin direnişi ve Hamas'a yönelik tehditleri, bölgedeki gerilimi artırdı. Trump, özellikle Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na yönelik sert ifadeler kullanarak, Filistinlilerin direnişini sorguladı. Ancak Hamas, bu tehditlere karşılık vererek, direnişin her duruma hazır olduğunu belirtti.

Hamas, Trump'ın açıklamalarının ardından yaptığı açıklamada, İsrail’in esirlerini geri almasının en kısa yolunun imzaladığı ateşkes anlaşmasına sadık kalması olduğunu vurguladı. Bu durum, bölgedeki dinamiklerin ne denli karmaşık olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Filistin direnişi, uluslararası arenada destek bulmaya çalışırken, Trump’ın tehditleri karşısında nasıl bir strateji izleyeceği merak konusu.

Hamas’ın bu tepkisi, sadece Trump’a değil, aynı zamanda uluslararası topluma da bir mesaj niteliği taşıyor. Filistinlilerin haklarını savunma konusundaki kararlılıkları, bölgedeki çatışmaların çözümü için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu bağlamda, Hamas’ın direniş stratejileri ve uluslararası destek arayışları, önümüzdeki günlerde daha fazla dikkat çekecek.

Sonuç olarak, Trump’ın tehditleri ve Hamas’ın buna verdiği yanıt, Filistin meselesinin ne denli karmaşık ve çok boyutlu olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Filistin direnişi, her olasılığa karşı hazırlığını sürdürüyor ve uluslararası destek arayışını devam ettiriyor. Bu durum, bölgedeki barış sürecinin geleceği açısından kritik bir öneme sahip.

Thumbnail

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Filistinlilere destek amacıyla Gazze sahillerine yanaşacak teknelere el koyma tehdidinde bulundu. Bu açıklama, bölgedeki gerilimi artıran bir durum olarak dikkat çekiyor. Katz, bu tür bir destek girişiminin Filistinlilerin sürgün edilmesine yol açabileceğini belirtti. Bu tehdit, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve Filistin meselesinin hassasiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.

İsrail'in bu tür bir tutum sergilemesi, hem bölgedeki barış süreçlerini olumsuz etkileyebilir hem de uluslararası ilişkilerde yeni bir gerilim kaynağı oluşturabilir. Katz'ın açıklamaları, Gazze'deki insani durumu daha da zorlaştırabilir ve Filistinlilerin yaşam koşullarını daha da kötüleştirebilir. Bu bağlamda, dünya genelindeki insan hakları savunucuları ve uluslararası kuruluşlar, bu tür tehditlerin kabul edilemez olduğunu vurguluyor.

Bölgedeki durumu daha da karmaşık hale getiren bu gelişmeler, Filistinlilerin haklarının korunması ve uluslararası toplumun bu konuya duyarlılığının artırılması gerekliliğini ortaya koyuyor. Gazze'deki insani kriz, sadece bölge halkını değil, aynı zamanda dünya genelindeki tüm insanları etkilemektedir. Bu nedenle, uluslararası toplumun bu duruma karşı duyarlı olması ve çözüm yolları araması önemlidir.

Sonuç olarak, Yisrael Katz'ın tehditleri, Filistin meselesinin ne kadar karmaşık ve hassas bir konu olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu tür açıklamalar, bölgedeki barış umutlarını zedeleyebilir ve uluslararası ilişkilerde yeni bir gerilim kaynağı oluşturabilir. Filistinlilerin haklarının korunması, sadece bölge için değil, dünya için de büyük bir önem taşımaktadır.

Thumbnail

Kıdem Tazminatı: 10 Yıl Çalışanlar Hangi Hakkı Kazanır?

Kıdem tazminatı, çalışanların işten ayrıldıklarında belirli şartlar altında elde ettikleri önemli bir mali güvencedir. Türkiye'de kıdem tazminatı, işçinin çalışma süresi, işten ayrılma nedeni ve diğer koşullara bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Özellikle 10 yıl çalışanların kıdem tazminatı hakkı, birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Peki, 10 yıl çalışıp istifa edenler kıdem tazminatı alabilir mi?

Kıdem Tazminatı Hakkı Nedir?

Kıdem tazminatı, işçinin çalıştığı süre boyunca işveren tarafından ödenen bir tazminat türüdür. İşçi, işten ayrıldığında belirli şartlar altında bu tazminatı alma hakkına sahiptir. Kıdem tazminatı, çalışanın işyerinde geçirdiği her yıl için belirli bir miktar üzerinden hesaplanır. Ancak, bu hakkın kazanılması için bazı koşulların sağlanması gerekmektedir.

10 Yıl Çalışanlar İçin Kıdem Tazminatı

10 yıl boyunca bir işyerinde çalışan bir işçi, kıdem tazminatı alma hakkına sahiptir. Ancak, işçinin istifa etmesi durumunda kıdem tazminatı alıp almayacağı, işten ayrılma nedenine bağlıdır. Eğer işçi, işverenin haksız uygulamaları, sağlık sorunları veya başka geçerli bir neden ile istifa ederse, kıdem tazminatı alma hakkı devam eder. Ancak, sırf kişisel nedenlerle istifa eden bir işçi, kıdem tazminatına hak kazanamaz.

Kıdem Tazminatı Hesaplama

Kıdem tazminatı hesaplanırken, işçinin son brüt maaşı ve çalıştığı yıl sayısı dikkate alınır. İşçinin her çalıştığı yıl için 30 günlük brüt maaşı kadar tazminat alması mümkündür. Örneğin, 10 yıl çalışan bir işçi, son brüt maaşı üzerinden hesaplanan tazminatını alabilir.

Sonuç

Kıdem tazminatı, çalışanların işten ayrıldıklarında önemli bir mali destek sağlamaktadır. 10 yıl boyunca bir işyerinde çalışanlar, belirli şartlar altında kıdem tazminatı alma hakkına sahiptir. İşten ayrılma nedeninin bu süreçte büyük bir önemi vardır. Çalışanların, haklarını bilmesi ve gerektiğinde bu hakları için başvuruda bulunması, mali güvence açısından oldukça önemlidir.

Thumbnail

Rusya'nın Tarihsel Bağlamda Gücü ve Macron'un Eleştirileri

Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Rusya'ya yönelik eleştirilerine yanıt vererek tarihi bir göndermede bulundu. Putin, "Bazıları Napolyon seferlerinin nasıl bittiğini unutuyor." diyerek, tarihsel olayların günümüzdeki siyasi tartışmalara nasıl ışık tuttuğunu vurguladı. Bu açıklama, dünya genelinde dikkatleri üzerine çekti ve Rusya'nın uluslararası ilişkilerdeki duruşunu yeniden sorgulattı.

Putin'in bu sözleri, tarihsel bağlamda güç dinamiklerini anlamanın önemini ortaya koyuyor. Napolyon'un Rusya seferi, askeri stratejilerin ve uluslararası ilişkilerin nasıl şekillendiğini gösteren önemli bir örnektir. Napolyon'un Rusya'daki başarısızlığı, askeri gücün yanı sıra stratejik düşüncenin de ne kadar kritik olduğunu gözler önüne seriyor. Putin, bu tarihi örnekle Macron'un eleştirilerini geçersiz kılmaya çalışıyor.

Fransa'nın Rusya ile olan ilişkileri, tarih boyunca inişli çıkışlı bir seyir izlemiştir. Macron'un eleştirileri, Avrupa'nın güvenlik politikaları ve Rusya'nın uluslararası arenadaki rolü üzerine tartışmaları yeniden alevlendirdi. Putin'in yanıtı, sadece bir savunma değil, aynı zamanda tarihsel bir perspektif sunarak, Rusya'nın uluslararası ilişkilerdeki konumunu güçlendirmeyi amaçlıyor.

Sonuç olarak, Putin'in tarihi göndermesi, günümüz politikalarının geçmişle nasıl iç içe geçtiğini gösteriyor. Tarih, sadece geçmişte yaşanan olayları değil, aynı zamanda bugünkü siyasi tartışmaları da şekillendiren bir araçtır. Bu bağlamda, Putin'in açıklamaları, Rusya'nın uluslararası politikadaki duruşunu ve tarihsel perspektifini anlamak için önemli bir fırsat sunuyor.