
Hafta sonu noter açık mı? Nöbetçi noter mesai saatleri 2025
2025 yılında hafta sonu noter işlemleri için plan yapan vatandaşlar, nöbetçi noterlerin çalışma saatlerini merak ediyor. Cumartesi ve Pazar günleri noterlerin açık olup olmadığını öğrenmek, birçok kişi için büyük önem taşıyor. Bu yazıda, Türkiye'deki noterlerin hafta sonu çalışma saatlerine dair detayları bulabilirsiniz.
Noterlerin Çalışma Saatleri
2025 yılı itibarıyla Türkiye'deki noterlerin genel çalışma saatleri hafta içi 09:00 - 17:00 arasında değişiyor. Ancak, hafta sonu işlemlerini gerçekleştirmek isteyenler için nöbetçi noter uygulaması devreye giriyor. Nöbetçi noterler, belirli günlerde ve saatlerde hizmet vererek vatandaşların ihtiyaçlarını karşılıyor.
Cumartesi ve Pazar Nöbetçi Noterler
Cumartesi günleri genellikle bazı noterler açıkken, Pazar günleri ise nöbetçi noter sayısı daha sınırlı olabiliyor. 2025 yılı için belirlenen nöbetçi noter listeleri, her ay güncelleniyor. Bu nedenle, hafta sonu noter işlemleri için gitmeden önce, hangi noterlerin açık olduğunu kontrol etmekte fayda var.
Nöbetçi Noterlerin Çalışma Saatleri
Nöbetçi noterlerin çalışma saatleri genellikle 09:00 - 12:00 ve 13:00 - 17:00 arasında değişiklik gösteriyor. Ancak, bu saatler noterler arasında farklılık gösterebilir. Hafta sonu noter işlemleri için gitmeden önce, ilgili noterle iletişime geçmek ve çalışma saatlerini doğrulamak önemlidir.
Noter İşlemleri İçin Gerekli Belgeler
Hafta sonu noter işlemleri için gerekli belgeler, yapılacak işleme göre değişiklik gösterebilir. Genel olarak, kimlik belgesi ve işlemle ilgili belgelerin yanınızda olması yeterlidir. Ancak, özel durumlar için ek belgeler talep edilebilir.
Sonuç
2025 yılında hafta sonu noter işlemleri yapmak isteyen vatandaşlar, nöbetçi noterlerin çalışma saatlerini ve hangi noterlerin açık olduğunu öğrenerek planlarını yapabilirler. Hafta sonu noter işlemleri için gitmeden önce, güncel bilgileri kontrol etmek her zaman en iyisidir.

İran’ın Bender Abbas kentindeki Şahid Recai Limanı’nda meydana gelen patlama, bölgedeki güvenlik ve ekonomik durumu yeniden gündeme getirdi. Patlama, limanın büyük hasar görmesine neden olurken, can kaybı yaşanmaması ise sevindirici bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Olayın ardından, limanın işleyişi ve bölgedeki ticaretin nasıl etkileneceği merak konusu oldu.
Patlama, yerel saatle sabah saatlerinde gerçekleşti. Olayın nedeni henüz netlik kazanmadı, ancak güvenlik güçleri ve yetkililer, olayla ilgili soruşturma başlattı. Limanın stratejik önemi, İran’ın dış ticaretinde büyük bir rol oynaması nedeniyle, bu tür olayların ekonomik etkileri oldukça büyük olabiliyor. Uzmanlar, patlamanın ardından limanın ne zaman tekrar faaliyete geçeceği konusunda belirsizliklerin olduğunu belirtiyor.
Bölgedeki halk, patlama sesinin oldukça yüksek olduğunu ve çevredeki binaların da hasar gördüğünü ifade etti. Patlamanın ardından, güvenlik önlemleri artırıldı ve limanın çevresinde geniş güvenlik çemberi oluşturuldu. Yetkililer, limanın yeniden inşası için gerekli adımları atacaklarını duyurdu.
Bu tür olaylar, İran’ın uluslararası ilişkileri ve bölgedeki istikrar açısından önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, patlamanın arka planında yatan nedenlerin araştırılması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, limanın yeniden inşası sürecinin, bölgedeki ekonomik durumu nasıl etkileyeceği de merak ediliyor.
Sonuç olarak, Şahid Recai Limanı’ndaki patlama, hem yerel halk hem de uluslararası kamuoyu için önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor. Olayın ardından atılacak adımlar, bölgenin geleceği açısından kritik bir öneme sahip.

Fenerbahçe'de Ali Koç'a Tepkiler Büyüyor: Taraftar İstifa Dedi
Fenerbahçe'nin Yüksek Divan Kurulu toplantısı, Faruk Ilgaz Tesisleri'nde gerçekleştirildi. Bu önemli etkinlikte, sarı-lacivertli taraftarlar, başkan Ali Koç'a karşı büyük bir tepki gösterdi. Taraftarların, Koç'un istifasını talep eden tezahüratları, kulüp içindeki huzursuzluğun bir yansıması olarak dikkat çekti.
Fenerbahçe taraftarlarının, özellikle son dönemde yaşanan başarısızlıklar ve yönetim politikalarına karşı duyduğu rahatsızlık, bu toplantıda açıkça ortaya kondu. Koç'un yönetimi altında, Fenerbahçe'nin performansının beklentilerin altında kalması, taraftarların öfkesini artırdı. Taraftarlar, kulübün geleceği için endişe duyuyor ve bu durum, sosyal medyada da geniş yankı buldu.
Toplantıda yaşanan bu olay, Fenerbahçe'nin geleceği hakkında önemli bir tartışma başlattı. Taraftarların tepkisi, sadece Ali Koç'a değil, aynı zamanda kulübün genel yönetim anlayışına da yöneltilmiş durumda. Fenerbahçe'nin, bu tür tepkilere nasıl yanıt vereceği ve gelecekteki stratejileri, camianın en çok merak ettiği konular arasında yer alıyor.
Fenerbahçe'nin bu süreçte nasıl bir yol izleyeceği, taraftarların beklentileri ve kulübün hedefleri açısından kritik bir öneme sahip. Koç'un istifası, kulüp içindeki dinamikleri değiştirebilir ve yeni bir yönetim anlayışının kapılarını aralayabilir.
Fenerbahçe camiasının bu durumu nasıl değerlendireceği ve gelecekteki adımlarının neler olacağı, futbolseverler tarafından merakla takip ediliyor.

MİT, İngiliz İstihbaratçı John Philby'nin Ürdün Faaliyetlerini Açıkladı
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), tarihsel bir döneme ışık tutan önemli bir belgeyi kamuoyuna sundu. 14 Eylül 1944 tarihli rapor, İngiltere'nin Osmanlı İmparatorluğu'nun ardından Orta Doğu'daki manda yönetimi sürecinde yürüttüğü faaliyetleri detaylandırıyor. Rapor, İngiliz istihbaratçı John Philby'nin Ürdün'deki faaliyetlerine dair çarpıcı bilgiler içeriyor.
İngiltere'nin Orta Doğu'daki Stratejisi
İngiltere, I. Dünya Savaşı sonrasında Orta Doğu'da manda yönetimi kurarak bölgedeki etkisini artırmayı hedefledi. Bu süreçte, John Philby gibi istihbaratçılar, yerel dinamikleri anlamak ve İngiliz çıkarlarını korumak amacıyla çeşitli faaliyetlerde bulundu. Philby, Ürdün'deki siyasi gelişmeleri yakından takip ederek, İngiliz hükümetine stratejik bilgiler sağladı.
Philby'nin Ürdün'deki Rolü
John Philby, Ürdün'deki siyasi ve sosyal yapıyı analiz ederek, İngiliz yönetiminin bölgedeki etkisini artırmaya çalıştı. Rapor, Philby'nin yerel liderlerle kurduğu ilişkileri ve bu ilişkilerin İngiliz çıkarlarına nasıl hizmet ettiğini gözler önüne seriyor. Philby, aynı zamanda Arap milliyetçiliği hareketlerini de dikkatle izleyerek, bu hareketlerin İngiltere üzerindeki etkilerini değerlendirdi.
MİT'in Özel Koleksiyonu
MİT'in özel koleksiyonundan çıkarılan bu rapor, tarih araştırmacıları ve istihbarat alanında çalışan profesyoneller için büyük bir kaynak niteliği taşıyor. Raporun içeriği, dönemin siyasi atmosferini anlamak açısından önemli ipuçları sunuyor. Ayrıca, bu belgelerin gün yüzüne çıkması, geçmişte yaşanan olayların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor.
Sonuç
MİT'in yayımladığı bu rapor, İngiltere'nin Orta Doğu'daki stratejik hamlelerini ve John Philby'nin bu süreçteki rolünü aydınlatıyor. Tarihsel belgelerin gün yüzüne çıkması, geçmişe dair daha derin bir anlayış geliştirilmesine olanak tanıyor. Bu tür belgeler, sadece tarihçiler için değil, aynı zamanda günümüz politikalarını anlamak isteyen herkes için önemli bir kaynak oluşturuyor.

Trump ve Zelenskiy Vatikan’da Tarihi Buluşma Gerçekleştirdi
ABD Başkanı Donald Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Papa Franciscus’un cenaze töreni için bir araya geldi. Bu buluşma, iki liderin Beyaz Saray’daki tarihi kavgalarının ardından gerçekleşti ve dünya genelinde büyük yankı uyandırdı. Toplantının detayları, uluslararası ilişkilerdeki dinamikleri yeniden şekillendirebilir.
Zelenskiy’in, Trump ile olan ilişkisi, özellikle 2019 yılında yaşanan telefon görüşmesi skandalıyla gündeme gelmişti. Bu olay, Trump’ın Zelenskiy’den rakibi Joe Biden hakkında soruşturma başlatmasını istemesiyle patlak vermişti. İki lider arasındaki bu gerginlik, Ukrayna’nın ABD ile olan ilişkilerini de etkilemişti. Ancak Vatikan’daki bu buluşma, iki liderin geçmişteki sorunları geride bırakma çabası olarak değerlendiriliyor.
Toplantının içeriği hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, iki liderin bir araya gelmesi, uluslararası kamuoyunda yeni bir dönemin başlangıcı olarak yorumlanıyor. Trump’ın, Zelenskiy ile olan ilişkisini düzeltme çabası, hem ABD hem de Ukrayna için önemli bir adım olabilir. Bu durum, iki ülke arasındaki işbirliğini güçlendirebilir ve bölgedeki istikrarı artırabilir.
Vatikan’da gerçekleşen bu tarihi buluşma, dünya genelindeki siyasi gelişmeleri de etkileyebilir. İki liderin bir araya gelmesi, uluslararası ilişkilerdeki belirsizlikleri azaltma potansiyeline sahip. Ayrıca, bu toplantı, Trump’ın yeniden başkanlık için adaylık sürecinde de önemli bir rol oynayabilir. Zelenskiy’nin ise, ABD ile olan ilişkilerini güçlendirme çabası, Ukrayna’nın geleceği açısından kritik bir öneme sahip.
Sonuç olarak, Trump ve Zelenskiy’in Vatikan’da gerçekleştirdiği bu buluşma, sadece iki liderin ilişkilerini değil, aynı zamanda uluslararası siyaseti de etkileyebilir. İki ülke arasındaki işbirliğinin güçlenmesi, bölgedeki barış ve istikrar için umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Bakırköy'de Kadın Sürücüyü Taciz Eden Trafik Magandalarına Ceza
Bakırköy'de meydana gelen olay, trafikteki güvenlik sorunlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Yan yoldan ana yola giriş yapan trafik magandaları, bir kadın sürücünün yolunu keserek tehlikeli bir durum yarattı. Kadın sürücü, kendisine yapılan bu taciz karşısında tepki gösterdi. Olayın ardından, trafik magandalarına idari ve para cezası uygulandı. Bu durum, trafikteki kadın sürücülerin maruz kaldığı zorlukları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunu gündeme taşıdı.
Trafik magandalarının bu tür davranışları, sadece kadın sürücüler için değil, tüm yol kullanıcıları için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bakırköy'deki bu olay, trafikteki güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Kadın sürücülerin, trafikte karşılaştıkları zorluklar ve bu tür durumlarla başa çıkma yöntemleri üzerine daha fazla farkındalık yaratılması gerekiyor.
Bu tür olayların önüne geçmek için, sürücülerin birbirine saygı göstermesi ve trafik kurallarına uyması büyük önem taşıyor. Ayrıca, yetkililerin bu tür davranışlara karşı daha sert yaptırımlar uygulaması, trafikteki güvenliği artırabilir. Kadın sürücülerin, trafikte kendilerini güvende hissetmeleri için toplumsal bir bilinç oluşturulması şart.
Sonuç olarak, Bakırköy'deki bu olay, trafikteki cinsiyet eşitsizliğini ve kadın sürücülerin karşılaştığı zorlukları gözler önüne serdi. Trafikteki güvenliğin artırılması için herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerekiyor.

Tarım Kredi Marketleri, 26-27 Nisan 2025 tarihleri arasında düzenleyeceği "Fırsat Dolu Hafta Sonu" kampanyası ile tüketicilere büyük indirim fırsatları sunuyor. Bu kampanya, çay, şeker, peynir gibi temel ihtiyaç ürünlerinde dikkat çekici indirimler içeriyor. Tarım Kredi, her zaman olduğu gibi bu kampanyasında da kaliteli ürünleri uygun fiyatlarla sunmayı hedefliyor.
Kampanya kapsamında, çay çeşitlerinde %20'ye varan indirimler, şekerde %15 indirim ve peynir çeşitlerinde %10 indirim gibi fırsatlar yer alıyor. Ayrıca, un, yağ ve bakliyat gibi diğer temel gıda ürünlerinde de cazip fiyatlar mevcut. Tüketiciler, bu kampanyadan yararlanarak alışverişlerini daha uygun fiyatlarla gerçekleştirebilirler.
Tarım Kredi Marketleri'nin bu kampanyası, özellikle hafta sonu alışverişi yapmayı planlayan aileler için büyük bir avantaj sağlıyor. İndirimli ürünler, hem bütçeleri korumak hem de kaliteli gıda maddelerine ulaşmak isteyenler için ideal bir fırsat sunuyor. Ayrıca, bu kampanya ile birlikte Tarım Kredi, yerel üreticileri desteklemeyi de amaçlıyor.
Kampanyadan yararlanmak isteyenler, Tarım Kredi Marketleri'nin web sitesinden veya en yakın mağazalarından detaylı bilgi alabilirler. Alışveriş yaparken, indirimli ürünlerin stoklarının sınırlı olduğunu unutmamakta fayda var. Bu nedenle, erken davranmak ve ihtiyaç duyulan ürünleri kaçırmamak için acele etmekte yarar var.
Sonuç olarak, Tarım Kredi Marketleri'nin 26-27 Nisan tarihleri arasındaki kampanyası, tüketicilere büyük fırsatlar sunuyor. Temel ihtiyaç ürünlerinde sağlanan indirimler, aile bütçelerini korumak isteyenler için kaçırılmayacak bir fırsat olarak öne çıkıyor. Alışveriş yapacak olanların bu fırsatları değerlendirmesi öneriliyor.

Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı, Prof. Dr. Naci Görür'ün deprem uzmanlığı konusundaki iddialarını sorguladı. Bu açıklama, Türkiye'deki deprem bilimi ve uzmanlık konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Depremler, Türkiye'nin coğrafi yapısının bir parçası olarak her zaman önemli bir konu olmuştur. Ancak, bu konuda doğru bilgiye ulaşmak ve güvenilir kaynaklardan yararlanmak kritik bir öneme sahiptir.
Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye'de tanınmış bir isimdir ve deprem konusundaki görüşleri sıkça gündeme gelir. Ancak, Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Serdar Kart, Görür'ün birinci dereceden deprem uzmanı olmadığını ifade etti. Bu durum, kamuoyunda çeşitli tartışmalara yol açtı. Deprem uzmanlığı, belirli bir eğitim ve deneyim gerektiren bir alandır. Bu nedenle, uzmanlık unvanlarının doğru bir şekilde değerlendirilmesi önemlidir.
Serdar Kart'ın açıklamaları, Türkiye'deki deprem bilimi alanında bir tartışma başlattı. Deprem uzmanlarının kimler olduğu, hangi kriterlere göre belirlendiği ve bu uzmanların toplum üzerindeki etkileri gibi konular yeniden ele alınmalıdır. Deprem, sadece bir doğal afet değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik boyutları olan bir olgudur. Bu nedenle, doğru bilgiye ulaşmak ve güvenilir uzmanlardan destek almak hayati önem taşır.
Sonuç olarak, Türkiye'deki deprem uzmanlığı tartışmaları, kamuoyunun dikkatini çekiyor. Bu konudaki yanlış anlamaların önüne geçmek ve doğru bilgilere ulaşmak için güvenilir kaynaklardan yararlanmak gerekiyor. Uzmanlık unvanlarının ne anlama geldiği ve bu unvanların kimler tarafından taşındığı konusunda daha fazla bilgi sahibi olmak, toplumun bilinçlenmesine katkı sağlayacaktır.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde (İBB) yaşanan yolsuzluk soruşturması, Türkiye gündemini sarsmaya devam ediyor. Son gelişmeler, soruşturmanın derinleştiğini ve birçok kişinin gözaltına alındığını gösteriyor. 500 bin dolarlık rüşvet iddiasıyla eski CHP'li vekil Turan Aydoğan'ın da gözaltına alınması, konunun ciddiyetini artırıyor. Bu yazıda, yolsuzluk soruşturmasının detaylarına, gözaltına alınanların sayısına ve kamuoyundaki etkilerine değineceğiz.
Soruşturmanın Arka Planı
İBB'deki yolsuzluk soruşturması, uzun bir süredir devam eden bir süreç. Daha önce de birçok kişi gözaltına alınmıştı. Ancak son gelişmeler, soruşturmanın yeni bir aşamaya geçtiğini gösteriyor. Tanık olarak ifade veren Hüseyin Aydın'ın, 500 bin dolar rüşvet talep eden eski CHP'li vekil Turan Aydoğan hakkında yaptığı açıklamalar, soruşturmanın seyrini değiştirdi. Bu durum, kamuoyunda büyük bir yankı uyandırdı.
Gözaltına Alınanların Sayısı
Bugün itibarıyla, yolsuzluk soruşturması kapsamında toplamda 47 kişi gözaltına alındı. Bu sayı, soruşturmanın kapsamının ne kadar geniş olduğunu gösteriyor. Gözaltına alınanların arasında iş insanları, kamu görevlileri ve siyasi figürler bulunuyor. Soruşturmanın ilerleyen günlerde daha fazla kişinin gözaltına alınmasına neden olup olmayacağı merak ediliyor.
Kamuoyundaki Tepkiler
Yolsuzluk iddiaları, Türkiye'de her zaman tartışma konusu olmuştur. İBB'deki bu gelişmeler, halk arasında büyük bir infiale yol açtı. Sosyal medyada ve haber platformlarında, konuyla ilgili birçok yorum yapılıyor. İnsanlar, yolsuzlukla mücadele edilmesi gerektiğini vurgularken, aynı zamanda bu tür olayların tekrarlanmaması için önlemler alınması gerektiğini savunuyor.
Sonuç
İBB'deki yolsuzluk soruşturması, Türkiye'nin siyasi gündeminde önemli bir yer tutmaya devam ediyor. Eski CHP'li vekil Turan Aydoğan'ın gözaltına alınması, bu sürecin ne denli ciddi olduğunu gösteriyor. Kamuoyunun bu konudaki tepkileri, yolsuzlukla mücadelede atılacak adımların ne denli önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Soruşturmanın ilerleyen günlerde nasıl bir seyir alacağı ise merakla bekleniyor.

İstanbul'da soğuk hava dalgası etkili olacak! Bahar havasının yerini alacak olan bu yeni dalga, şehrin sakinlerini hazırlıksız yakalayabilir. Meteoroloji, özellikle Pazar günü için kritik uyarılarda bulundu. Hava sıcaklıklarının ani bir düşüş göstermesi bekleniyor. Bugün öğle saatlerinden itibaren başlayacak olan yağmur, soğuk havanın habercisi olarak görülüyor.
İstanbul'da bu hafta sonu, sıcaklıkların 10 dereceye kadar düşmesi öngörülüyor. Özellikle akşam saatlerinde hissedilen sıcaklık daha da düşecek. Bu nedenle, dışarıda vakit geçirecek olanların kalın giyinmeleri ve yağmura karşı hazırlıklı olmaları öneriliyor.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgilere göre, soğuk hava dalgası sadece İstanbul ile sınırlı kalmayacak. Türkiye'nin birçok bölgesinde de benzer hava koşulları bekleniyor. Özellikle Marmara, Ege ve İç Anadolu bölgelerinde de sıcaklıkların düşmesi ve yağışların artması bekleniyor.
Bu süreçte, vatandaşların sağlıklarına dikkat etmeleri büyük önem taşıyor. Soğuk havalarda, grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklara karşı önlem almak, bağışıklık sistemini güçlendirmek için gerekli. Ayrıca, dışarıda uzun süre kalacak olanların, ıslak zeminlerde kayma riski konusunda dikkatli olmaları öneriliyor.
Sonuç olarak, İstanbul'da beklenen soğuk hava dalgası, şehrin sakinlerini hazırlıksız yakalayabilir. Yağmur ve ani sıcaklık düşüşü, dışarıda vakit geçirenler için zorluklar yaratabilir. Bu nedenle, herkesin dikkatli olması ve gerekli önlemleri alması gerekiyor.